Altınay Teknoloji Grubu, 50 milyon dolarlık dev bir yatırımla Altınay Teknoloji Kampüsü’nün temelini attı. İstanbul Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde inşa edilen bu modern tesis, Türkiye’nin yüksek teknoloji üretiminde küresel bir aktör olma yolunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Yenilikçi Teknolojilerin Merkezi
28 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak kampüs, 16 bin metrekarelik bölümüyle AR-GE ve mühendislik faaliyetlerine, 12 bin metrekarelik bölümüyle ise üretim teknolojilerine odaklanacak. Robot teknolojileri, hareket kontrol sistemleri ve yenilikçi alt bileşenlerin geliştirilip üretileceği tesis, endüstriyel robotlar, insansı robotlar ve hatta dört ve iki ayaklı robotlar gibi çığır açan çözümler sunacak. Bu altyapı, Türkiye’nin teknolojiye dayalı ürün çeşitliliğini artırarak ihracat potansiyelini güçlendirmeyi hedefliyor.
İstihdam ve Uzmanlık
Kampüs tam kapasiteyle çalıştığında 1500 kişilik bir istihdam yaratacak. Bu kadronun 1200’ü mühendislik ve AR-GE uzmanlarından, 300’ü ise üretim süreçlerinde görev alacak teknik ekipten oluşacak. Bu, Altınay’ın yüksek teknolojiye dayalı çözümler üretme vizyonunu destekleyen güçlü bir insan kaynağı anlamına geliyor.
Altınay’ın Teknoloji Yolculuğu
Altınay Teknoloji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, kampüsün Türkiye’nin teknolojiye egemenlik hedefinin bir simgesi olduğunu vurguladı. 1991’de Türkiye’nin ilk AR-GE şirketini kurarak 6 eksenli sanayi robotu geliştiren Altınay, 1994’te Altınay HSR4 robotunu piyasaya sunmuştu. Altınay, “34 yıl önce bir üniversite kampüsünde başlayan yolculuğumuz, bugün küresel ölçekte bir teknoloji üssüne dönüştü. Yüksek teknolojiyi yüksek ahlakla geliştirme misyonumuzla, ülkemizin aydınlık geleceği için çalışmaya devam edeceğiz,” dedi.
Küresel Rekabette Türkiye’nin Yeri
Altınay Teknoloji Kampüsü, sadece yurt içi ihtiyaçları karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası pazarlara yenilikçi ve rekabetçi ürünler sunarak Türkiye’nin teknoloji ihracatını güçlendirecek. Tesis, seri üretim kapasitesiyle kritik teknolojilerin geliştirilmesine ivme kazandıracak ve Türkiye’yi robotik teknolojiler alanında öncü bir konuma taşıyacak.





Bir yanıt yazın