Cumhuriyet Halk Partisi Efeler İlçe Başkanı Polat Bora Mersin yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “ Meşhur babanın meşhur olmaya çalışan Mahdumu, İlimizin Kültür İl Müdürü; yine, yeniden ne yazık ki kendi kurumunu da bir hayli zor duruma düşürecek bir açıklama yapmış.

Kendisi hiçbir şey yapmayan, üretmeyen, ancak ve ancak yapana, üretene, çalışana laf yetiştirmeye çalışan müdür, ne yazık ki bürokrat olmayı, devletimizin ona verdiği yetki ve maaşı İlimizin menfaatleri için çalışarak hak etmesi gerektiğini öğrenemedi, görünen o ki öğrenemeyecek de. Bay müdür, sen bu ilde bu yıl kazılara bakanlığından kaçar lira ödenek alabildin, harcayabildin onu açıkla? Asli işini ne kadar yapabildin onu görelim. Bak Aydın Büyükşehir Belediyemiz, tüm ilimizdeki kazılara, hem de asli vazifesi olmamasına rağmen, yıllardır, hem ayni hem de nakdi destek verdi. Kazı başkanlarına bir sor da öğren bakalım. Hoş sen daha düne kadar kültürle ne kadar ilgiliydin, kaç yıldır Aydın’da yaşıyorsun, o da tartışılır ya.

Büyükşehir Belediyemiz kazı alanlarına iş makinasından, işçilik desteğine, kazı evlerinden, altyapısına, bakım onarımından, demir çimentosuna kadar ne ihtiyaçsa destek verdi yıllardır. Ama senin amacın siyaset yapmak değil mi? Senin amacın kendi görevin olmasına rağmen, üretemediğin hizmeti, üretenleri baltalamak.

Ben buradan Sayın Aydın valimize seslenmek istiyorum. Sayın Valim; Mahdum İl Müdürünün derdi belli ki siyaset yapmak. Devlet memurlarının oturduğu koltuklar, siyaset yapma değil, iş üretme koltuklarıdır. Ya bu meşhurluk haliyle yanıp tutuşan o arkadaş kalksın koltuğundan ya da işini doğru düzgün yapsın. Bu işi hakkıyla yapacak nefer çok bu şehirde. Aydın şehrinin vaktini harcamasın, hizmet edene, çabalayana; içi boş cümlelerle sözüm ona karşılık vereceğim diye debelenmesin işini yapsın. Onun görevi, bu şehre, bu şehrin antik değerlerine bakanlığından daha fazla bütçe yaratmak, eşsiz turizm potansiyelini daha fazla açığa çıkarmak. Bize siyaset yapan, şov peşinde koşan, eksikliklerini, beceriksizliklerini, üreteni eleştirerek kapatacağını sanan değil; işiyle, göreviyle hemhal olan, kazandığının da koltuğunun da hakkını veren yöneticiler lazım. Bilem anlatabildim mi? ” diyerek sözlerine son verdi.