Aıların yeryüzündeki varlığının gıda ve ekonomi üzerindeki etkisi ve vazgeçilmezliğinden hareketle, aralarında ülkemizin de bulunduğu, 115 ülkenin ortak sunuculuğunda, 20 Mayıs tarihinin "Dünya Arı Günü" (World Bee Day) olarak ilan edildiğini belirten TAB Başkanı Ziya Şahin, bu yıl 4’sü kutlanacak olan Dünya Arı Günü’nde bal arısının önemine değindi.

Bal arısının gerek ürünlerinin gerekse doğadaki öneminin insanoğlunun ilgisini çektiği için doğadaki yaşam alanlarından kovanlara aktarılıp evcilleştirilmeye çalışıldığını belirten TAB Başkanı Ziya Şahin, “Bir şifa kaynağı olarak kullanılan bal, bal arısının esas ürünü olmasına rağmen son yıllarda diğer alternatif arı ürünleri da insanlar tarafından çok yoğun olarak kullanılmaktadır. Bal arılarının ürettiği balın yanı sıra bal mumu, arı sütü, polen, arı ekmeği, apilarnil, propolis, arı zehri, arı havası gibi insan beslenmesinde ve sağlığında çok yoğun kullanılmaktadır. İnsan sağlığı ve beslenmesinde bu kadar önemli olan ve üstün üretim gücü bulunan bal arısı, insan beslenmesindeki yetersizlik ve tarım alanlarındaki azalma nedeniyle oluşan açlık sorununa bir çözüm olacaktır. Ayrıca bal arıları üretim gücünü, başka yönde bulunmayan hammaddeleri (Çiçekte bulunan nektar, polen) kullanarak meydana getirmektedir. Yani üretim için tüketmek zorunda olduğu herhangi bir kaynağa ihtiyaç duymaz” diyerek arıların kainattaki en nadide canlılardan biri olduğunu kaydetti.

Bal arısının kendi ürünleriyle meydana getirdiği katkılardan çok fazlasını, kültür bitkilerinin tozlaşmasındaki katkıyla meydana getirdiğini kaydeden Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “Doğal tozlayıcıların dünyadaki bütün tozlayıcıların içerisindeki payı yüzde 85 dolayındadır. Doğadaki çevre kirliliği ve pestisit kullanımı, iklim değişikliği nedeniyle devamlı azalmakta olup, insan korumasındaki bal arısının önemi iyice artmıştır. Bal arısının tozlaşmayla bitkisel üretime ekonomik katkısı, kendi arı ürünlerinin ekonomik düzeyinin 15 katıdır. Ayrıca çayır, mera ve ormanlardaki tozlaşmadan dolayı bitkilerin üremesini sağlaması nedeniyle erozyonun önlenmesinde önemli bir katkı sağlamaktadır. Çevre kirliliği, pestisit kullanımı, arıların yaşamını tehdit etmektedir. İnsanoğlu bugünkü varlığını ve geleceğini bal arılarına borçludur” diyerek Türkiye’de arıcılara gereken desteğin verilmediğini ileri sürdü.
Başkan Şahin açıklamasının devamında; “Ne yazık ki arıya ve arıcılığa, gerek insan yaşamı gerekse doğal yaşamı, gerekse tarım ve hayvancılık sektörüne bu denli katkılarına rağmen, maalesef gerekli ilgi, gerekli önem yeterince verilmediğini söylemek durumundayız. Umut ediyoruz ki önümüzdeki yıllarda arılarımızın ve arıcılarımızın bizlere sağladığı yaşamsal faaliyetler nedeniyle arılarımıza ve arıcılarımıza gerekli destek verilir. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB), olarak bugüne kadar arılarımızı ve arıcılarımızı koruma yönünde çalışmalar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle başta arıcılık faaliyetlerinde çalışan arıcılarımız olmak üzere tüm üreticilerimizin “Dünya Arı Günü” kutlu olsun. Arı varsa, hayat var!” ifadelerini kullandı.