Aydın’ının Türk Sporu’na kazandırdığı büyük yeteneklerden biri olan Sedat Demir, hem Aydın’ı hem de Türkiye’yi başarılarıyla gururlandırmaya devam ederken, dövüş sporlarına başlangıcını ve kazandığı başarıları anlattı.

Kariyerinde 17 adet Türkiye Şampiyonluğu bulunan Aydın’ın Altın Yumruğu Sedat Demir, uluslararası arenalarda da ülkemizi başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Son olarak Antalya’da düzenlenen 250 sporcunun katıldığı Dünya Kick Boks Şampiyonası’nda Dünya 3’üncüsü olan Usta Böksör, Aydın’ı bir kez daha gururlandırdı.

“Hobi olarak başladım mesleğim oldu”


Türk Bayrağının bir çok kez gönderde dalgalandıran Milli Boksör Sedat Demir, spora başlangıç evresini anlattı. Spor yapmaya, sanılanın aksine dövüş sporlarıyla başlamadığını belirten Sedat Demir, bir dönem futbol kulüplerinde top koşturduğunu dile getirdi. Demir, “Benim spora başlamam futbol ile oldu. Ben önceden top oynuyordum. Yani 5-6 yıl top oynadım. Sonra bir takıma transferimiz söz konusu oldu. Hocam göndermeyince futbolu bırakmak zorunda kaldım.1 yıl ara verdim spora. Sonra dövüş sporlarına merak saldım. Geçmişte televizyonlarda Gürkan Özkan’ın maçları yayınlanırdı, onlara özenirdim boksa da öyle başladım. Şimdi bu spora başlarken ailem bana karşı çıktı. Yapma dediler ama ben yapacağım dedim. Çünkü dövüşmek bana özgü bir spor. Tabi başlamadan önce her gün dışarıda kavga ediyordum. Yani kavgacı bir çocuktum. Spora başladıktan sonra elimi ayağımı komple çektim. Saygıyı, disiplini, özveriyi kazanıyorsun. Bu da sporun verdiği özgüvendir yani. O zaman hobi olarak girdik sonra meslek olarak çıktık. Şu anda mesleğim yani benim. Aynı zaman da salon çalıştırıyorum. 50 tane öğrencim var” dedi.


“Boks daha zor”


Dövüş sporlarına boks ile başladığını ifade eden Demir, boks ve kick boks arasındaki farka açıklık getirdi. Sedat Demir, “2008 yılında spora başladım. 17 defa Türkiye Şampiyonu oldum. 2014’te Avrupa üçüncülüğü, 2015’de Dünya üçüncülüğü, 2016’da Avrupa ikincisi, 2017’de Dünya ikincisi, 2018’de tekrar Avrupa ikincisi ve 2019’da da Dünya üçüncüsü oldum.8 yıl da Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde dövüştüm.2015 yılında Aydın Büyükşehir Spor Kulübüne geçtim ve şu anda da orada spor yapmaktayım. Ben dövüş sporlarına boks ile giriş yaptım. Aydın Büyükşehir Belediyespor’a transfer olunca da kick boksa geçtim. Asıl benim temelim boks. Önce boksa başladım sonra kick boksa geçiş yaptım. Boks biraz daha zor bir spor. Disiplin isteyen bir spor. Kick boksta tekme, yumruk var. Opsiyonun çok fakat boksta böyle bir durum söz konusu değil. Belden yukarı çalışmak zorundasınız. Kick boksta ben rahattım yani, her zaman rahattım. Çıkıp, dövüşüp iniyordum. Kendi evimdeymiş gibi dövüşüyordum” dedi.

“Milli Takım’ın tarifi yok”


Uluslararası arenada çıktığı ilk büyük maçı hiç unutmadığını belirten Başarılı Eldiven, milli formayı giymenin tarif edilemez bir his olduğunu vurguladı. Demir, “İlk büyük maçımı bir Rus boksör ile yaptım. Uluslararası olan karşılaşma 2013 yılında Fethiye’de gerçekleşti. Anlatmak mümkün değil. Çok heyecanlıydım, kalbim kıpır kıpır yerinden çıkacak gibiydi. Tuhaf bir maç oldu. Milli Takımı temsil ederek bir maça çıkmak da tarif olmayan bir gurur. Ringe çıkarken insanın tüyleri diken diken oluyor. Şimdi maça çıkıyorsun tüm Türkiye arkanda. İlk olarak 2014 yılında Milli oldum. 2014 yılında Avrupa 3’ncüsü oldum. Anlatılması mümkün değil. İlk senemdi yani. Askerken gittim milli takıma. Anlatılamaz sadece yaşanır. Başka bir şey demiyorum” dedi. Aydınlı Milli Sporcu konuşmasının devamında yenilmenin de güzel bir duygu olduğunu söyledi. Demir, “Yenildiğim fakat unutamadığım bir maç var. Daha doğrusu hatırlamadığım. Türkiye Şampiyonası müsabakasında ringe çıktığımız bir karşılaşmada yediğim tekmeyle yattım kaldım. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Çok kötü yenildiğim bir maçtı. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Yani o da güzel bir duygu. Onu da herkesin yaşamasını isterim” dedi.


“Rekabet sahada kalıyor”


Ringteki rekabetin asla sosyal hayata taşınmadığını dile getiren Sedat Demir, insanların dövüş sporlarına ön yargılı yaklaştıklarını düşündüğünü dile getirdi. Demir, “Maçlara çıktığımız rakiplerimizle tabi ki görüşüyoruz. Bizim dövüşümüz sadece ringte. Dışarıda, sosyal hayatta kardeşiz. Sürekli iletişim halinde kalıyoruz. Ringte karşılaştığımız zaman maça çıkıp, maçımızı yapıp sarılıyoruz. Bu da boksun güzel tarafı. Rinkteki rekabet asla dışarıya sarkmıyor. Ben, İnsanların boks ve kit boks sporuna ön yargılı yaklaşmalarından etkilenmiyorum artık, çünkü alıştım. Aydın halkının bu konuda ön yargılarını yıkabildiğini düşünmüyorum gerçekten. Örneğin Mersin’de ayda bir turnuva düzenleniyor. Biz burada bir turnuva düzenleyemedik. Çünkü Aydın halkı dövüş sporlarına ön yargılı yaklaşıyor. Şimdi dövüş deyince geri vites yapıyorlar. Vurmalı kırmalı olduğunu düşünüyorlar. Ama işin içine girdikleri zaman bu spor böyle değilmiş diyecekler. Tıp fakültesinden bana gelen sporcular var. Tıp okuyor adam. Eğer öyle şey varsa onlar gelmez zaten. İçine girmedikleri için bilmiyorlar. İçine girmelerini tavsiye ederim. Bir içine girsin, tanısınlar. Ondan sonra ön yargılı konuşabilirler” dedi.


“Destek yetersiz”


Aydın’daki en başarılı sporcunun kendisi olduğunu belirten Sedat Demir, başarılarına rağmen gerekli destekleri bulamadığını dile getirdi. Demir, “Beklediğim desteği alamadım. Hiç bir zaman alamadım. Aydın’da benim gibi şampiyon yok. Aydın’da 17 defa Türkiye Şampiyonu olan bir sporcu yok yani. En başarılı dediğiniz sporcunun bile 5-6 Türkiye şampiyonluğu vardır. Gazeteler de görüyoruz ama televizyonda medyada görmedik. Beni bir sürü takım istedi ben gitmedim. ASKİ istiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi istiyor, gitmedim. Çünkü ben Aydın’a hizmet etmek istiyorum” dedi.

Kariyerinde birçok madalya kazanan, rekorlar kıran Milli Boksör Sedat Demir gençlerin mutlaka spor yapması gerektiğini söyledi. Branş fark etmeksizin herhangi bir sporla uğraşmanın gençlere çok faydalı olacağına inandığını belirten Demir, “Şimdi herkes benim gibi şanslı olmayabilir. Örneğin ben ekmeğimi bundan çıkardım. Ben hayatımda üniversite yüzü görmezdim. Şuan üniversiteden mezun olacağım bu spor sayesinde. Ülkemi temsil ederek Milli Sporcu oldum. Gençlere verecek tavsiyem, spor yapmaları gerektiğidir. Sadece dövüş sporu yapmasınlar. Voleybol, basketbol oynasınlar. Yani en azından bir sporla uğraşsınlar. Kendilerine ona göre yol çizsinler. Yapsınlar yani mutlaka yapsınlar” ifadelerini kullandı.

Haber: Fatih Baştürk Dal