17 yaşında yazmaya başladığı romanı “Affetmek Yetmez”i piyasaya süren ve yazabilmenin doğuştan gelen bir yetenek olduğunu ifade eden yazar Derya Aydın, şimdi de ilk imza gününe hazırlanıyor.

Birçok yazar bazen romanlarını çeşitli sebeplerden dolayı tamamlayamıyor ve bu eserlerin birçoğu gün yüzüne çıkmıyor fakat Aydınlı yazar Derya Aydın, 17 yaşında yazmaya başladığı romanı ‘Affetmek Yetmez’i tamamlayarak ilk baskısını gerçekleştirdi. Üniversite dönemi, yüksek lisans, evlilik gibi çeşitli sebeplerde önceliklerinin değişmesi sebebiyle kitabını tamamlayamadığını ifade eden Aydın; “Hepsi bir araya gelince yazmaya biraz ara vermek zorunda kaldım” dedi.

Evli ve 2 çocuk annesi olan Derya Aydın, gençlik dönemlerinde romanının büyük bir bölümünü yazdığını ve yaklaşık 9 aylık bir süreçte de romanın kalan kısmını tamamladığını ifade etti. Romana tekrar başladığında değişiklikler olduğunu ifade eden Derya Aydın; “Çünkü o yaşlarda daha farklı bakış açısına sahip oluyorsunuz. Haliyle kitapta değişikliklerim oldu ama konu birebir aynı kaldı. Sadece konu üzerine eklemeler yapıldı. Yaklaşık 9 ay gibi bir süreçte bitirdim. Yani temeli hazırdı üzerine inşa ettim diyebilirim” dedi.


“Yayın sürecinde zorluklar yaşadım”


Kitabının yazma ve baskı sürecinde yaşadığı zorluklardan bahseden Aydın; “Kitabım ilk bittiğinde tescili ve üzerime nasıl alacağım konusunda sorun yaşadım. Çünkü ilk defa yapacağım için bilmiyordum, araştırdım hatta bazı kitap çıkartmış insanlara da sordum ama tam net cevap alamadım. Bu süreçte arkadaşlarımla beraber araştırma aşamaları başladı. Aslında çok kolaymış. Turizm Kültür Bakanlığı’na bankadan para yatırarak kitabınızı gönderiyorsunuz. Oradan onay geldikten sonra kitabınızın ismiyle birlikte tescilinizi almış oluyorsunuz ve ömür boyu size ait olmuş oluyor kitap. Ondan sonraki aşama yayın süreci oluyor. Bu süreçte de sosyal medyanın gücünden faydalandım. Sosyal medyanın gücü çok fazla ama bir o kadarda çok olumsuz yorumlarda olduğu için çok tereddütte kalıyorsunuz. Güvenemiyorsunuz, yayın evleri de size güvenemiyor. İlk kitabını çıkaracak olan yazarların hep ücretli kitap çıkarabileceği belirtiliyor. Çünkü bu yatırımı yayın evlerinin size yapmayacağı söyleniyor” dedi.

“Gözlem yapmayı çok seviyorum”


Yaklaşık 25 günlük bir süreç sonrasında, yayınevinin kitabını çok beğendiklerini ve yatırım yaparak kendilerinin çıkartma kararı aldıklarını ifade eden Aydın; “Kitabımı çok beğenmişler ve editör çok güzel yorumlar yaptı. Bu benim için çok büyük bir başarı oldu. İlk baskımızı yaptık ve inşallah devamı da gelir. Şuana kadar okuyanlardan çok olumlu mesajlar alıyorum, buda beni çok mutlu etti. Benim için çok güzel bir başarı oldu. Tamamen kendim için istemiştim, yayınlatayım ondan sonra da yazmaya devam ederim diye. En azından elimde olsun istedim ama kısa sürede çok güzel ilerlemeye başladı ve şansım yaver gitti” dedi.

Kitapta, annesi babası ayrı 17 yaşındaki bir kızın günlüklerinden yola çıkılarak bu ayrılığın kıza yaratmış olduğu psikolojik durumlar ortaya seriliyor. Kitabındaki karakterlerin gerçek karakter olduğunu ve hikayeyi bunun üzerinden kurguladığını ifade eden Derya Aydın; “Yazarken o hayal dünyasına giriyorsunuz sonuçta ama bu kitaptaki bir çok karakter gerçekte olan karakterler. İsimleri farklı. Böyle söyleyince benim hikayem sanıyorlar ama benim hikayem değil. Kitap dramatik de değil, yani üzülebileceğiniz yerler var ama eğlenceli bir kız aslında kitaptaki kız, arkadaş ortamıyla da aynı şekilde. Gerçek kişiler var ve hayal gücüyle birleştirdim. Birde ben hayatı gözlemlemeyi çok seviyorum. Gözlemlemenin sonunda sanırım ortaya çıkan bir şey. Devamını da yazıyorum şuanda. Kitabımda belirli insanların hayatlarından kesitler bulabilirsiniz. Kitapta geçen mekanların hemen hemen hepsi gittiğim, bildiğim mekanlar. O yüzden anlatırken de çok rahat anlatabildim” dedi.


“Yazmak beni rahatlatıyor”


Yazma isteğinin doğuştan gelen bir yetenek olduğunu ifade eden Derya Aydın; “Bunu bana çok soruyorlar, ‘Yetenek mi, sonradan öğrenilebilir mi’ diye. Bana kalırsa yazma işi bir yetenek. Yeteneğiniz varsa onu geliştirebilirsiniz. Çok kitap okuyarak kelime haznenizi kuvvetlendirerek bakış açınızı genişleterek yazmanızı daha iyi yapabilirsiniz. Çünkü benim bir çok bir cümle yazamıyorum diyor, ben de resim yapamıyorum örneğin. Bir çok şeyi yapamıyorum ama yazmak beni rahatlatan bir şey. Genelde geceleri yazabiliyorum. Herhalde kendimi daha sakin hissediyorum, daha sessiz ortamlarda. Yetenek olduğunu düşünüyorum ama yanılıyor olabilirim benim düşüncem bu şekilde” dedi.

Yazmaya başladığı zamanlarda özellikle ablasının çok destek olduğunu ifade eden Aydın; “O dönemlerimde romanımı ablam ve birkaç arkadaşım okumuştu. Ablam devam etmemi çok istedi. ‘Yazmaya devam et, bak çok güzel yazıyorsun, çok başarılı olabilirsin’ diyerek bana hep destek oldu. Ama o dönem derslerim çok ağırdı. Daha sonra da evlilik hayatı derken süreç biraz uzadı. Eşim de yazmaya devam etmem ve romanımı bitirmem için çok destek oldu” dedi.

Yazmayı sevip, bir türlü adım atmayanlara, yazmaya devam etmelerini tavsiye eden Aydın; “Sanırım yazmaktaki en büyük engel büyük hedefler koymamızdan kaynaklı. Yani yazmayı seviyorsanız o yüzden yazmalısınız. Ben, çok büyük hedeflerle bu yola çıkmadım biraz önce de söylediğim gibi kitabımı kendim için, başarmak için bastırmak istedim. Ama daha bir ay olmadı o kadar tanımadığım insanlar benim kitabımın reklamlarını yapıyorlar ki çok güzel dönüşler oldu. Çok beklentiniz olmadığında sanırım daha başarılı oluyorsunuz. Yani sizin yazdığınız bir şeyin bir başkası tarafından beğenilmesi çok güzel bir mutluluk ve yazmayı seven insanlarında devam etmesini istiyorum” dedi.

İlk kitap, ilk imza


“Affetmek Yetmez” kitabıyla ilk imza günün düzenleyecek olan Derya Aydın, çok heyecanlı olduğunu ifade ederek; “28 Aralık Cumartesi günü, Sıla kitapevinde olacak imza günümüz. İlk imza günüm olacak. Aslında heyecanlıyım ve nasıl bir şey olacak hiç bilmiyorum. Güzel olacağına inanıyorum” dedi.

Haber: Uğur Eser