Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç, koruyucu rinoplasti hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Dinç, koruyucu rinoplastide (Preservation Rhinoplasty) burun sırtı kemerini düzeltmede, törpüleme veya üstten kesme işlemlerine gerek duyulmadığını, yani burun sırtını oluşturan kemik ve kıkırdak çatı bütünlüğü bozulmadan, burun kemiğine alttan kesiler yapılarak indirildiğini vurguladı.
Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç, belki de pek çok kişinin yeni duyduğu hatta bilmediği koruyucu rinoplasti hakkında tüm merak edilenleri açıkladı. Doç. Dr. Dinç, “Koruyucu rinoplasti (Preservation Rhinoplasty), diğer yöntemlere göre daha az agresif, daha doğal bir burun estetiği yöntemi olarak öne çıkıyor. Bu teknikte burun şekli, yapısı ve fonksiyonu ile beraber bir bütün olarak kabul edilir” dedi.

“Hem doğal estetik görünüm hem fonksiyon”


Koruyucu rhinoplastinin, kapalı rinoplasti yöntemi ile burun içinden girilerek yapılan, hem burun sırtını oluşturan kemik-kıkırdak çatının doğal yapısını, hem de burun bağları, kasları ve cildini koruyarak gerçekleştirilen rinoplasti tekniği olduğunu ifade eden Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç, koruyucu rinoplastide tüm bu yapıların korunması, hem fonksiyonel, hem de doğal bir estetik görünüm için önemli olduğunu ifade etti.
Burnu oluşturan yapıların birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğinin ve bir alanda gerçekleştirilen bir değişikliğin hem dış görünüş hem de fonksiyon olarak diğerlerini etkileyebileceğinin altını çizen Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç, klasik yöntemde burun çatısı yani burun sırtını oluşturan kemik ve kıkırdak yapıların ayrı ayrı değerlendirildiğini, koruyucu rinoplastide burun çatısını oluşturan yapıların bir bütün olarak ele alındığını açıkladı.
Olabildiğince müdahaleden uzak, konservatif ve kontrollü bir yöntem olan koruyucu rinoplasti ile operasyonun öncesi, süreci operasyondan hemen sonraki durum ve uzun vadedeki görünüş ele alınır diyerek sözlerine devam etti.

Koruyucu rinoplastinin farkları


Yeni gelişen koruyucu rinoplastitemelde 2 önemli noktada klasik yöntemlerden ayrıldığını anlatan Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç, koruyucu rinoplastide (Preservation Rhinoplasty)burun sırtı kemerini düzeltmede, törpüleme veya üstten kesme işlemlerine gerek duyulmadığını, yani burun sırtını oluşturan kemik ve kıkırdak çatı bütünlüğü bozulmadan, burun kemiğine alttan kesiler yapılarak indirildiğini vurguladı. ‘Bu sayede hem burun kemeri düzeltilir hem de burun sırtının doğasında var olan görüntüsünü korumak mümkün olur. Aynı zamanda burun çatısı törpüleme ve kesi ile açılmadığı için burun sırtını oluşturan kemik ve kıkırdak bütünlüğü de bozulmamış olur. Bu nokta önemli. Çünkü agresif yöntemlerin uzun vadede burun çökmesi, ya da düzensizliklere neden olabildiğini belirtti. Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç ikinci önemli farkın bu teknikte klasik yöntemlere göre daha derin bir plandan, kıkırdak ve kemik zarları altından çalışıldığı için burun kıkırdak, kemik, kas ve bağların yapısal ve fonksiyonel bütünlüklerinin çok daha iyi korunduğunu, bunun hem fonksiyonel, hem de doğal bir estetik görünüm için önemli olduğunu ifade ederek, "Çalışılan planda damarsal yapılar olmadığı için ameliyat esnasında kanama da minimaldir" diye konuştu.

Nasıl uygulanır?


Bu yöntemi güvenle gerçekleştirmek için özel olarak tasarlanmış olan manuel mikro testereler, elektrikli testereler ya da ultrasonik kesiciler kullanıldığını anlatan Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç, burun kemiğinin alttan kesilerek burun piramidinin alçalmasının sağlandığını, bu alçalma ile beraber burun sırtı istenilen seviyeye gelinceye kadar indirilebildiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Mehmet Emre Dinç, “Burada hedeflenen ana yapıyı bozmadan tüm anatomik bileşenleri alçaltmaktır. Burun çatısını üstten kesip yeniden şekillendirmek yerine tüm çatıyı koruyarak yerini değiştirmek ve üç boyutlu hareket ettirmek, koruyucu rinoplastinin temelini oluşturur. Koruyucu rinoplasti, kapalı şekilde gerçekleştirilir. Bu nedenle dışarıdan bakıldığında herhangi bir şekilde ameliyat izi görülemez. Hem neredeyse bozulmamış burun sırtı görüntüsü ve hem burnun doğal görüntüsünü oluşturan yapıların korunması, hem de ameliyat izi olmaması nedeni ile elde edilen sonuç doğaldır ve birçok kişi dışarıdan bakıldığında ameliyat edildiğini fark edemez” diyerek sözlerini noktaladı.