Dünya genelinde büyük acılar, izler bırakan, ülkemizde de bugün ve tarihi süreçte büyük tartışmalar yaratacak 2020 yılını geride bırakıyoruz.
Toplumsal sıkıntılarımızın katlandığı, bireysel felaketlerin travmaların arttığı bir yıl oldu 2020.. Ve Koronavirüsün önümüzdeki ayları ve yılları henüz ne kadar etkileyeceği konusunda hiçbir fikrimiz yok, öngörüsü olan da yok.
Bazıları çok tartışmalı hale gelen “Bilim Kurulu” üyelerinden anladığımız kadarıyla en erken maske kullanımı Temmuz ayında sonlanabilir. Bu da demektir ki, 2021 yılına girerken, sıkıntılarımızın daha da devam edeceği bir gerçek.
Bu noktadan siyaset gerçeğimize dönmek istiyorum. Birincisi genel iktidar ile ilgili gelişmeler. İktidarın iki ortağının da toplumdaki karşılığının giderek azaldığı anketlere yansıyor. Bu nedenle başta Kürt seçmenden elde edilecek payı kendi lehlerine çevirmek kaygısı başta olmak üzere birçok adımı iktidarın atmak istediğini gözlemliyoruz.. Genel siyasetin gidişatı sadece ekonomik çöküntü değil, hukuk ve adalet kavramlarının daha da ayaklar altına alınmasıyla belli olacak.
Zaman daralıyor
Yerel yönetimlere bakacak olursak ise; 2019 yılı Mart ayı sonunda halkın desteğini alarak belediye başkanlığı koltuğuna oturanların o seçim sürecinde ve sonrasında yaptığı açıklamalar arşivlere girdi.. Normal seçim 2024 Mart sonunda gerçekleşecek.
Bu tarihe kadar belediye başkanlarının 3 yıl 3 ayı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz.
Ancak; ülkemizdeki gerçek öyle değil. Belediye Başkanlarının önümüzde 2 yıl 3 aylık süresi kaldı. Son bir yılda başkanların yapmak istediklerine birçok yerde bürokratlarının imza atmayacağını, birçok hedeflerini yerine getiremeyeceğini bilmelisiniz. Son 6 ayında ise başkanlar tüm işini gücünü bırakıp yeniden aday olmanın peşine düşecekler. Hatta oturdukları koltuklarda başarılı olmadıkları halde bir üst koltuğa gözlerini dikebilirler.
Tüm bu gerçeklere baktığınızda başkanların 2 yılı biraz aşan sürede tüm vaadlerini yerine getirmeleri gerekiyor.
CHP’li belediyelerde uygulanacak iktidar baskısı da diğer bir sorun. Anlayacağınız birçok vaadin özellikle ilk dönemi olduğu için yüksük vaadlerde bulunan başkanlar için zorluklar yaşayacaklarını söylemek gerekli. Bir de geçen sürede hala yönetim kadrosunu oluşturamamış arayış içinde olanlar var ki, onları yakından izlemenizi öneririm.
Çalışmak lazım...
Yukarıda yerel yönetimlerin sürelerinin yetersizliğinden söz ettim. Kendisiyle bir süre birlikte çalışmaktan keyif duyduğum Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve Efeler Belediye Meclis Üyesi CHP’li Barış Altıntaş COVİD döneminin tamamını belediye ile halk arasında köprü olmak için harcıyor.
Bu çabalarını sergilerken “Çalışmak lazım” mottosuyla halkıyla ve partilileriyle temaslarını paylaşıyor.
Barış Altıntaş’ın “Çalışmak Lazım” sloganı tüm partililerine ve CHP’ye örnek olmasını dilerim. Çünkü çalışmadan bir sonuca ulaşmak, çevresindeki yalakaların “Sen ulusun sen büyüksün” sözleriyle halktan karşılık beklemek bu koltuklarda oturanlar için en büyük tehdidi oluşturmaktadır. Bu nedenle bu güzel sloganın içini boşaltmadan sürdürülmesi gerekli.
İyi dileklere ihtiyacımız var
Bu arada Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun 2021 yılı için dilekleri billboardlara yansıdı…
Aydın'da kimsenin yalnız olmadığı vurgusu yapılan görsellerde her yaş grubundan vatandaş yer aldı. 2021, Aydın'da şefkat ve iyileşme yılı olarak görülecek. Büyükşehir Belediyesi, kentin birçok noktasında billboardlarını vatandaşlara ayırdı. Başkan Özlem Çerçioğlu, "Kardeşim, amcacığım, teyzeciğim, oğlum ve kızım" diye seslendiği Aydın ailesinin üyelerine, "Daha sağlıklı ve daha güzel günler için her zaman yanınızdayız" mesajı verdi. Başkanın "2021'i iyileşerek ve şefkat içinde geçireceğimize inanıyorum" sözlerinin gerçek olmasına çok ihtiyacımız var açıkçası.