Ya taraf olursun ya bertaraf!

İlk duyduğumda çok itici gelmişti.

Ayrışmayı körükleyen, birliği bozan bir üslup olarak dönüşmüş ve yadırgamıştım.

Sonra, baktım ki biri bunu sesli ifade ediyor ama diğeri söylemese de uyguluyor.

Yaşam biçimimi, yazdıklarımı, söylemlerimi, tercihlerimi hatta düşüncelerimi araştırıyor, sorguluyor.

Öyle ki;
Gece yatarken Cumhuriyetçi
Sabah kalktığımda bağnaz hatta dönek
Gün içinde laik, öğleden sonra yobaz
Akşam üzeri Demokrat,
Yatsıya varmadan Faşist damgası yiyorum.

Gün döndükçe algı dönüyor.
Kişilikler bir anlığına yaptıklarından, söylediklerinden ibaret hale geliyor.

Bir anlık vicdanla aldığım kararlar ile horlanırken,
Bir anlık öfke ile gösterdiğim tavırdan ötürü ötekileştiriliyorum.

Oysa;
Ben insanım...

Şimdilerde,
Ya taraf olursun ya bertaraf!
diyene kızmıyorum.

O aslında tespit yapmış.
Olacakları öngörmüş diyorum.

Yine de insanlığa üzülüyorum.

Çıkarı uğruna yaşanmışlıkları,
Bilinmez yarınlar için günün gerçeklerini
Tırpan yemiş saman gibi savururken
Hayatı, dostlukları ve birlikteliklerini ne de umarsızca bir rüzgara teslim ediyorlar.

Rüzgar bu...
Gün gelir ters eser.

Aslında...
Biliyorlar ama bilmezden geliyorlar...

Çıkarların, insani değerlerin önüne geçmediği bir dünya diliyorum.

Siyaset yaşam değildir dostlarım. Araçtır. 
Araçları hayata üstün tutmayın.

Tarafların değil birlikteliklerin hakim olduğu günlere ulaşabilme hayali ile... Sağlıcakla Kalın…