Söke’nin leylek köylerinden olan Yeşilköy’deki duyarlı bir vatandaş, evinin yanında bulunan leylek yuvalarını gözlemlerken 4 yavrudan 3’ünün uçma denemeleri yatığını fakat 1 yavrunun ise görünmediğini fark etti. Sonrasında bir sorun olabileceğini düşünen duyarlı vatandaş, durumu leylek koruma ve halkalama çalışmaları ile bilinen Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’ne (EKODOSD) bildirdi. İhbarı değerlendirerek harekete geçen EKODOSD üyeleri, yuvada inceleme yaptı. Yuvaya çıkan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, 4 yavrudan birinin ayağa kalkamadığını tespit etti. Önce yavruları sakinleştiren Sürücü, bir bez yardımıyla yerde yatan leyleği aşağıya indirdi. Yerde yapılan inceleme sonrasında leylek yavrusunun bir bacağının kopuk olduğunu tespit etti.

Seferber oldular

Yavru leylek için seferber olan EKODOSD üyeleri, yavruyu besledikten sonra durumu Doğa Koruma ve Milli Park (DKMP) Aydın Şube Müdürü Özcan Mersin’e bildirdi. DKMP görevlilerine teslim edilen yavru leylek, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Veterinerlik Fakültesi’ne götürüldü. Burada yapılan tedavinin ardından uygun görülürse yavru leyleğin tekrar uçabilmesi için protez ayak yapılacak.

“Leyleklerin bile karakterini değiştirdik”

Leylek yuvalarının atık plastik maddelerle dolu olduğuna dikkat çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Daha önceki tecrübelerimizden durumu hemen anladık. Leylek yuvalarına dikkatlice bakıldığında aslında bizleri anlatıyor. Leylek yuvaları da bizim çevremizden farklı değil, her taraf atık maddeyle dolu. Ancak kirlilik onların eseri değil tabi. Plastik geliştikçe, kullan at malzemeler çoğaldıkça, bunlar da duyarsızlıkla çevreye atıldıkça çevre kirliliği meydana geliyor. Doğaya atılan bu atıklar yüzünden leyleklerin bile karakterini değiştirmiş durumdayız. Eski yıllarda henüz plastik poşetler, plastik saman ipleri yokken, leylekler yuvaya yavruların altına koymak için daha çok saman, ot gibi doğal yumuşak malzemeler getiriyordu. Günümüzde ise doğaya atılan ve kütle olarak taşınması daha kolay olan bu atık maddeleri leylek yuvaya getirerek yavrularının altına sermektedir. 

Leylek yavrularının sağlığını olumsuz olarak etkileyen en önemli atık madde samanların bağlandığı siyah ipler olmaktadır” dedi.

“Ölümle de sonuçlanabiliyor”

Hemen her leylek yuvasının olduğu yerleşim yerlerinde hayvancılık yapıldığının altını çizen Sürücü; “Hayvanların beslenmesinde kullanılan samanlara ait siyah ipler, gelişigüzel doğaya atılmakta ve leylekler tarafından bulunarak yuvaya getirilmektedir. Yuvaya getirilen siyah ipler yavrular henüz küçükken ayağına dolanarak,  yavru hareket ettikçe sıkmakta ve bugünkü yavruda olduğu gibi kopmasına neden olmaktadır. Boğazına dolandığında ise ölümle sonuçlanmaktadır. Bugünkü yavrunun daha küçükken ayağının koptuğunu, ayağa kalkamadığını, yeterli beslenemediğinden sağlam olan kardeşlerinden daha küçük kaldığını gördük. Önce su verdik. Sonra derneğimize getirerek onu besledik. Doğa Koruma ve Milli Park Aydın Şube Müdürü Özcan Mersin’le görüştük. Yarın DKMP görevlilerine teslim ederek, protokol yaptıkları Adnan Menderes Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne götürülecek. Burada uygun görülürse tekrar uçabilmesini sağlayacak bir protez ayak yapılacak” dedi.

“Siyah plastik iplerinizi doğaya atmayın”

Kırsaldaki hayvancılık yapan vatandaşlara önemli görev düştüğünü hatırlatan Sürücü; “Özellikle saman balyaları açıldıktan sonra lütfen siyah plastik ipleri doğaya atmayın, bir çuvala koyarak biriktirin. Burada güzel olan şey; bir leylek yavrusu için, yöredeki vatandaşlar, kamu kurumları, Üniversite, AYDEM ve sivil toplum örgütleri duyarlılıkla yavrunun sağlığına kavuşması için birlikte işbirliği yapmalarıdır. Bölgemizde havada leylekler uçuyorsa, onların gagalarından çıkan o muhteşem takırdamaları duyabiliyorsak hala sağlıklı ekosistem alanlarımızın olduğunu gösterir. Leylekleri ve onların beslenme alanları olan sulak alanları koruyalım ve bu günkü gibi üzücü olayları görmememiz için çevreyi kirletmeyelim” dedi.

Haber: Uğur Eser