Bazen geçmişte yaşanan olaylar, günümüzün rehberi olurlar.<br /> Bunun içindir ki geçmişi iyi okumak ve anlamak gerekir.<br /> Günümüz iktidarları da bunu iyi özümsemiş ki hep dışarıya, farklı ülkelere işaret ederek, “eyyyy” diye başlayan nutuklar çekiyor ve ardından ekliyorlar.<br /> “Siz bize talimat veremezsiniz. Biz sizin emir kulunuz değiliz. Sizin uşağınız yok!”<br /> Milletin karakterine uygun söylevler sandıkta sonuç veriyor.<br /> Buna en güzel örnek Atatürk’ün hatıratındadır.<br /> Atatürk bir gün yabancı bir ülkenin kralını ağırlar.<br /> Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral’a eğilerek:<br /> – “Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!” dedi. Bütün sofradakiler Atatürk’ün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da “vazifene devam et” emrini verdi.<br /> ***<br /> Tabii olarak herkes lider olmak, dünyaya yön vermek ister. Ancak, herkesin aradığı lider olmak belli meziyetler ister. Bunun en gerekli olanı da akıldır.<br /> Yine Atatürk’e başvuralım.<br /> Bir gün Müslüman memleketlerden birinde (Mısır’da) bağımsızlık davası için çalışan liderlerden biri, Mustafa Kemal’i görmeye gelmişti. Kendisine:<br /> – Bizim hareketin de başına geçmek istemez misiniz? diye sordu.<br /> Olabilecek bir şey değildi, ama, insan yoklamalarını pek seven Mustafa Kemal:<br /> – Yarım milyonun bu uğurda ölür mü? diye sordu.<br /> Adamcağız yüzüme baka kaldı:<br /> – Fakat Paşa Hazretleri yarım milyonun ölmesine ne lüzum var? Başımızda siz olacaksınız ya… dedi.<br /> – Benimle olmaz, beyefendi hazretleri yalnız benimle olmaz. Ne zaman halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse o vakit gelip beni ararsınız.<br /> ***<br /> Aslında dünyayı değiştirmek için cesaretli olmak önde gelen şartlardandır. Ama biz buna cahil cesareti de deriz, delicesine bir cesaret örneği de deriz. Birincisi yok ettirir. İkincisi yol aldırır.<br /> Ama sonuçta delilik her zaman kötü bir niteleme olmaz. Teşbihte hata olmadığı gibi…<br /> Bir gün nüktedan ve renkli kişiliğiyle tanınan Akıl ve Ruh Hastalıkları Uzmanı Ünlü Mazhar Osman Atatürk’le sohbet etmektedir. Bu sohbet esnasında bir ara Atatürk, Mazhar Osman’a sorar:<br /> — Osman Bey, bu delilik nasıl bir şey?<br /> — Gazi Paşam az da olsa herkeste bir parça vardır, deyince Atatürk:<br /> — Ne demek istiyorsun, bende de mi var? Hoşsohbet ve sözünü esirgemeyen biri olan Mazhar Osman:<br /> — Ohooo… Sizde herkesten bin beteri var. İçeride ve dışarıda dört iklim yedi cihana kafa tutmak akıllı adamın yapacağı iş mi? Der.<br /> Atatürk bu söze dakikalarca gülmüştür…<br /> ***<br /> Verdiğim 3 örneğe bakınız ve günümüzde hala neden Atatürk adı geçtiğinde hayranlık ve kıskançlık duyulduğunu anlarsınız.<br /> Dünyaya meydan okumak güzeldir. Ama kalben… Siyaseten herkes meydan okur…<br /> Hem Atatürk’ü örnek alıp hem de muhalefet kalıyorsanız. Bir yerde sözde kalıyorsunuz demektir. Bunu çözerseniz iktidar olursunuz.<br /> Kalın sağlıcakla…