Türkiye son yıllarda iktidarın hatalarını, sevaplarını, yapılan ve yapılmayan işleri, ekonomideki dengesizlikleri, vatandaşın alım gücünün sürekli düşmesini, bankaların sürekli faiz arttırarak tüketiciyi, sanayiciyi, esnafı zora sokmasını değil, “Milli” ya da “Anti Milli” tartışmalarını yapar oldu.<br /> <br /> Özetle, ortada öyle bir kaos var ki;<br /> <br /> Ülkenin ekonomisi iyiye gitmiyor diyorsanız,<br /> <br /> Paranın değerinin düşmesinden şikayetçi iseniz,<br /> <br /> Emeklinin, dar gelirlinin halini anlatıyorsanız,<br /> <br /> Vatandaşın iş ve aş mücadelesine kayıtsız kalmıyorsanız,<br /> <br /> Bunları yaparken de iktidara çatıyor, hadi onu da geçtim sadece işleri savsaklıyor bile diyorsanız,<br /> <br /> Dış güçlerin, emperyalist odakların, Neo Conların, faiz lobisinin adamı olmakla suçlanmanız an meselesidir.<br /> <br /> Halbuki ülkede siyaset böyle yapılmıyordu. Geçmişte siyaseten yanlış gördüğünü söylemek eleştiri sayılır, cevabı da siyaseten verilirdi. Ama ne zaman ki FETÖ kumpası ve darbesi yaşandı, o günden beri herkes herkesi “ihanet” ile “maşalık” ile “hainlik” ile itham eder oldu.<br /> <br /> Öyle ki içinde “hainler” geçmeyen bir cümle kurulduğunu duymaz olduk.<br /> <br /> Peki nedir ihanet?<br /> <br /> Hain olmak sadece sözlü itham ile cezalandırılıp bırakılacak bir eylem midir?<br /> <br /> Bu kadar ağır ifadeleri sokakta herhangi bir vatandaşa söyleseniz canınızı yitirebilirsiniz. Ama siyasi pişkinlikte, hainlik adeta mertebe gibi sunulur oldu.<br /> <br /> Daha da vahimi, dün hain iken sabah bir lafınız ile vatansever bile olabiliyorsunuz.<br /> <br /> Tuhaf değil mi?<br /> <br /> Çok eleştirdiğim, çok üzüldüğüm olayları sıralayayım. Bakın ülkemizde iyi olan ya da kötü olan her kelime nasıl sıradanlaştı anlayalım.<br /> <br /> Mesela “Deniz Feneri” diye bir dernek vardı. Zenginlerden toplar, yoksullara verirdi. Ama biz öyle sanıyormuşuz. Tersine Orta halliden toplayıp, zenginleşmekte kullanılıyormuş. Aslında kutsal bir eylem olan “Yardım” kelimesi bu olay ile yara aldı. “Bağış” isteyen kurumlar yoksullara ulaştırmak için hayırsever bulmakta zorlanır oldular.<br /> <br /> Neden? Çünkü “yardımlaşma” eylemi ahlak çöküntüsü altında kalmıştı.<br /> <br /> Yine Arapça ’da “Yardımcı, yardım eden” anlamına gelen “Ensar” kelimesi linçe uğradı.<br /> <br /> O ismi taşıyan bir vakfın bazı çalışanlarının yaptıkları ahlaksız fiiller sebebi ile “Ensar” kelimesi alay konusu, müstehcen anlatımların malzemesi oluverdi. Hala da alttan alttan sürüyor. Peygamber efendimiz ile dillerimize yerleşen bu kelime mi suçlu? Onu sıradanlaştıran bizler mi?<br /> <br /> Mesela “Ergenekon”. Bu isim Türklerin Orta Asya’dan çıkışının simgesi iken, FETÖ kumpası kurulan ordu, yargı ve basın mensuplarının hapsedilmesi, ordumuzun içinin boşaltılması, hatta kozmik odaya girilmesi için açılan bir davaya isim olarak konuldu.<br /> <br /> O dönem kimse “Ne alakası var Ergenekon ile bu suçların?” diye sormadı, soramadı….<br /> <br /> Daha birçok kelime sayabilirim. Sayfalar dolar. Ama ne kadar anlatsak boş değil mi?<br /> <br /> Dün birine hain deseniz en iyi ihtimal ile darp edilirdiniz. Büyük hakaret sayılırdı. Birini ihanet ile suçladığınızda herkes ona şüphe ile bakar, hatta yalnızlaştırırdı.<br /> <br /> Şimdi…<br /> <br /> Hain denildiğinde, “acaba hangi taraftan” diye soruluyor.<br /> <br /> Çünkü iktidar ya da muhalefet fark etmeden herkes bu fiili kullanıyor. Hain de ihanet de sıradanlaşıyor.<br /> <br /> Sabah hain kalkmanız sorun değil, öğleden sonra parti değiştirip vatansever olabiliyorsunuz.<br /> <br /> Hayat kolaylaştı. Kutsallar ucuzladı.<br /> <br /> İyi gidiyoruz iyi…<br /> <br /> Kalın sağlıcakla…