Saygıdeğer okurlar; Mutlaka ki birçok değerli kalemden, çok önemli yazılar okumaya alışkınsınızdır. Benden de bu performansı beklediğinizin farkındayım.

Saygıdeğer okurlar;

Mutlaka ki birçok değerli kalemden, çok önemli yazılar okumaya alışkınsınızdır. Benden de bu performansı beklediğinizin farkındayım. Umarım sizleri hayal kırıklığına uğratmam.

Aydın Ortaklar doğumlu bir kardeşinizim. Eğitim hayatımı hiç sormayın. Aynen günümüz Türkiye’si gibi inişli çıkışlı bir süreci anlatmak zorunda kalırım. Fakat buna bu sütun yetmez.

Uzun yıllardır hayatımı İstanbul’da medya alanındaki çalışmalarım ile sürdürmekteyim. Özellikle de Sihirli kutu Televizyon… Bu sektörde kameramanlıktan, sunuculuğa kadar birçok görevi layıkı ile yaptım. Rahmetli Savaş Ay ağabeyimin A Takımı başta olmak üzere, önemli yapımlarda görevler aldım.
Son olarak Anadolu Magazin ve Belgesel olarak tanımlayabileceğim bir yapımda sunucu ve yapımcı olarak imza koydum.

Tabii ki haberciliğin de hakkını veren bir emekçiyim. Geçmişte yaptığımız haberler bir kısım çevreleri rahatsız etti. Olmayacak işler başımıza sarıldı ve demir parmaklıklar ile de tanıştım. Ceza evinden çıktıktan sonra memleketim olan Aydın’a taşınma kararı aldım. Aldığım karardan dolayı kendimi şanslı hissediyorum.

Kısa bir süre önce kent09 isimli bir internet haber sitesi kurdum ve Aydın’da bende varım demeye karar verdim. Hedefim doğru, gerçek, halktan yana habercilik olacağına emin olabilirsiniz tabi bunu zamanla herkes görecek.

“Bundan sonrasında ne olur?” diye düşünenlerden değilim. Hayatımıza bir yön vermişiz, sadece zaman zaman kesintiler yaşıyoruz. Bu akışın yönünü değiştirmeyecektir elbette. Belki sadece yavaşlatacak. Ama hepsi o kadar.

Gazetenin adı kent09… Benden de kentimize yakışır yazılar beklendiğinin farkındayım.
Türkiye’de, Bölgemizde yaşananları dikkatle takip eden bir fikir insanı olarak, sizlere zaman zaman güleceğiniz ama bir o kadar da düşündürecek yazılar sunma gayretinde olacağım.

*******

Avukat hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunma ile hapisten kurtarmak istemektedir.

Yargıca hitaben;
- "Müvekkilim, arabanın camından içeri sadece kolunu sokup çantayı almıştır. Müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi değildir. Sadece bir kol tarafından işlenen bir suç için niye bütün bir kişiyi cezalandırıyorsunuz." der...

Yargıç , gülümseyerek;
- "Peki o zaman aynı mantıkla gidiyorum ve müvekkilinizin kolunu 1 yıl hapse mahkum ediyorum. Müvekkiliniz isterse ona eşlik edebilir." der...
Müvekkil gülümser. Avukatın yardımıyla müvekkilin takma kolunu çıkartırlar ve dönüp giderler...

Ne hoş değil mi?

Keşke hayat bu kadar kurnazca esprilere fırsat verebilse…

Kalın sağlıcakla…